Şirineler şirinesi Elena Desserich, Amerika’nın Wyoming eyaletinde yaşayan sevimli bir çocuktu. Her çocuk gibi oyunlar oynuyor, geleceğe dair hayaller kuruyordu.

5 yaşında, kanser teşhisi konulmadan hemen önce, 2015 Noel’inde kardeşi Grace ile, böyle mutlu mesut günler geçiriyordu.

Ailesi, Elena’nın resim yapmayı çok sevdiğini ve öğretmen olmak istediğini söylüyordu.

Elena ve ailesinin hayatı, küçük kıza beyin tümörü teşhisinin konmasıyla değişti. Doktorlar, Elena’ya sadece 4 aylık bir ömür biçtiler. Ailesi de kızlarına hiçbir şey hissettirmeden, gece gündüz yanında olarak destek olmaya çalıştı. Her istediğini yerine getirip, bir an olsun yalnız bırakmadılar. İstedikleri tek şey, Elena’yı son zamanlarında edebilecekleri kadar mutlu etmekti.

Küçük kız, son günlerinde bile gülümsemesini yüzünden eksik etmemişti.

Herkes canla başla uğraşsa da, ne yazık ki mucize gerçekleşmedi ve Elena hayatını kaybetti.

Ama geride, ailesini her an şaşırtacak bir şey (hatta çok şey) bıraktı: Sayısız sevgi notu!

Elena’nın vefatından sonra, evin her yerinden sevgi notları çıkmaya başladı. Kitapların arasından, vazonun altından, kıyafetlerin içerisinden; her yerden! Anne ve babası nereye dokunsalar, oradan Elena’nın gideceğini sanki hissetmişcesine ailesi için bıraktığı sevgi notları çıktı.

Elena, notlarında anne, baba ve kardeşine olan sevgisini dile getiriyordu. Elena’nın annesi Keith Desserich ilk notu bulduğunda yaşadığı duyguları kelimelerle ifade edemeyeceğini söylüyor ve ekliyor: ” Kızım yaşından çok daha olgun bir çocuktu, onun öleceği fikri beni her dakika öldürüyordu”.

Elena’nın notları, “Bize Bıraktığın Sözler” adı altında kitaplaştırıldı ve ülkemizde de yayınlandı.

Elena’nın annesi,  küçük kızlarının notları sayesinde; onu her an yanlarında hissettiklerini söyledi…